153
Ü N S E V E R
X X X
II
Lisans sözleşmeleri gereğince ödenen lisans bedelinin iadesinin ise
sebepsiz zenginleşme hükümlerince istenmesi gerekecektir. Tazminat
ve sebepsiz zenginleşme taleplerinin Borçlar Kanunundaki zamanaşımı
sürelerine uygun şekilde istenmesi gerekmektedir. Tazminat davası
hükümsüzlük davası ile birlikte ya da hükümsüzlük kararının
kesinleşmesi ile birlikte açılmalıdır.
Yargıtay kararları ışığında hükümsüzlük davalarında
“kötü niyet”
Yargıtay’ın “kötü niyet” kavramının içini nasıl bir kusur derecesi ile
doldurduğunun tespiti çok önemlidir. Kimler ne zaman kötü niyetli
sayılacaklarıdır? Bu kadar ağır sonuçları olan “kötü niyet” kavramının
ayrıca incelenmesi gerekmektedir.
Eski tarihli Yargıtay uygulamalarında Yargıtay kötü niyetin açık olduğu
bazı hallerde de kötü niyet meselesine değinmeden, belge olduğu
sürece kullanımının hukuka uygun olduğuna hükmetmektedir.
Sözgelimi, Yargıtay tanınmış markalarla ilgili bir kararında tanınmış
markayı kendi adına tescil ettiren bir firmanın kullanımının ihlal teşkil
etmediğine, ancak adına tescilli markanın da iptal edilmesi gerektiğine
hükmetmiştir. Kötü niyetli kişiler bazen de başkasının fikri ürününü
kendi adına tescil ettirmektedir. Belge sahibi, Yargıtay’ın anılan
içtihadından yararlanarak geçici de olsa bir korumaya kavuşmaktadır.
Belge hükümsüz kılınıncaya kadar rakiplerin üretimini durdurmakta ve
mallarına el koymaktadır. Bu şekilde malı toplatılan, kendisine karşı
dava açılan ya da markası taklit edilen kişiler, belge sahibine karşı
hükümsüzlük davası açmaktadır.
M A R K A T E S C İ L İ N İ N H Ü K Ü M S Ü Z H A L E G E L M E S İ