148
Ü N S E V E R
X X X
II
Hükümsüzlük davasında süreler ve bu sürelerin hukuki niteliği
556 sayılı KHK’de hükümsüzlük davalarında zamanaşımı ile ilgili tek
düzenleme tanınmış markalara ilişkin olup 42.maddenin I/a bendinde
tanınmış markalar ile ilgili davaların, markanın tescil tarihinden
itibaren 5 yıl içerinde açılması gerektiği, eğer tescilde kötüniyet varsa
davanın süreye bağlı olmadığı belirtilmiştir. Süreler konusunda başka
bir düzenleme olmadığından tanınmış olmayan markalar için hukuk
boşluğu doğmuştur.
Boşluğun doldurulması hususunda Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin
14.02.2008 tarih ve 2008/1637 K. sayılı kararında tanınmış markalar
bakımından uygulanan
5 yıllık süre
, tanınmış olmayan markalar için
de geçerli kabul edilmiştir. Buna göre, tanınmış olmayan markaların
hükümsüzlüğü için açılacak davaların da kötü niyetli tescil hali hariç
olmak üzere 5 yıllık süre içinde açılması gerekmektedir.
Diğer yandan Yasaman Yusufoğlu’nun görüşüne göre, hükümsüzlük
davası yenilik doğuran bir dava olduğu cihetle, zamanaşımı süresine
yahut hak düşürücü süreye tabi olmamalıdır. Kanunda açıkça süre
sınırlaması getiren bir hüküm bulunmadığına göre bu davanın kıyas
yoluna başvurularak sınırlandırılmasının kabul edilemeyeceğini
belirtmektedirler.
Hükümsüzlük davasının tarafları
Davacı:
556 sayılı KHK’nın 43.maddesinde dava açma yetkisi, zarar
gören kişilere, Cumhuriyet Savcıları ve ilgili resmi makamlara
verilmiştir. Hükümsüzlük nedenlerinin kimi özel yararı kimi kamu
yararı koruma amaçlı olmasına rağmen, nedenlere göre kimlerin dava
M A R K A T E S C İ L İ N İ N H Ü K Ü M S Ü Z H A L E G E L M E S İ