141
Ü N S E V E R
X X X
II
M
arka, Türk Patent Enstitüsü tarafından sahibi adına
tescil edilmekle büyük bir koruma sağlamaktadır.
Bazen markayı tescil ettiren dışındaki kişilerin, marka
üzerinde hak iddia etmeleri ya da markayı tescil ettirenden
daha önce kullanan, ortaya atan/çıkaran olmaları söz konusu
olabilir. Marka birisi adına tescil edilmekle başkaları için kullanım
hakkı/şansı sona erecektir. Bu durumda marka ile ilgili gerçek
hak sahipleri markanın başkası tarafından tescili ile birlikte
kendi markalarını kullanamayacak, yıllar sonra belki de kendi
markalarını terk mi edecektir? Elbette hayır, hukuk akla, ruha ve
vicdana uygun çözümleri barındıran bir kavram olarak bu gibi
durumları da düzenlemektedir. Tescil edilmiş bir markanın tescil
işlemini ortadan kaldırmak sadece “hükümsüzlük” davası ile
mümkündür.
Bir markayı nasıl hükümsüz kılabilirim?
Markanın hükümsüzlüğü 556 sayılı Markaların Korunması
Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de belirtilen sebeplere
dayanarak mahkeme kararı ile bir markanın hükümsüzlüğüne
karar verilmesi ve sicilden terkin edilmesidir. Marka hakkının
sona ermesi ise mahkeme kararı gerekmeksizin marka sahibinin
isteği ile ya tescil süresi dolmuş markasını yenilememesi ya da
hakkından vazgeçmesi suretiyle sona ermesidir. KHK’nin 42’nci
maddesinde hükümsüzlük sebepleri, 45’nci maddesinde ise sona
erme sebepleri açıkça ve sınırlı şekilde gösterilmiştir.
Markanın tamamı yerine bir bölümünde kısmi hükümsüzlük
(KHK 42/II)
ve kısmi sona erme
(KHK 46/I)
mümkündür.
M A R K A T E S C İ L İ N İ N H Ü K Ü M S Ü Z H A L E G E L M E S İ