136
Ü N S E V E R
X X X
II
M E D E N İ H A K L A R I N K I S I T L A N M A S I : V A S İ L İ K V E K A Y Y I M L I K
edilmelidir. Bu nedenle hukuki kullanımda doğru olan “kayyım” ifadesidir.
Kanun gereği yapılan işlem “kayyım atanması” olarak ifade edilmelidir.
Kayyım, belirli bir işin görülmesi ya da malvarlığının veya bir malın
yönetilmesi için, Medeni Kanunumuzda ve diğer kanunlarda öngörülen
durumlarda, vesayet makamınca (sulh hukuk mahkemesince), ilgilisinin
isteği üzerine veya re’sen atanan kişidir
(TMK. m.403; 426-427)
.
Yukarıda yer alan gerçek kişilerle ilgili haller dışında tüzel kişilerin organsız
kalması, yönetim organlarının görevden alınması gibi hallerde tüzel
kişilerin yönetimi ve/veya 3. kişilerle ilişkilerde temsili amacıyla asliye
ticaret mahkemesince “kayyım” atanır. Son dönemde sıkça karşımıza
çıkan idari makamların (BDDK, SPK vb.) veya mahkemelerin şirketlere,
vakıflara, bankalara “kayyım” ataması, gerçek kişilere kayyım atanması
halinden farklıdır. Yukarıda da açıklandığı üzere gerçek kişilere (küçük,
kısıtlı) kayyım yasal temsilcilerinin (veli-vasi) taraf olduğu veya menfaat
ilişkisi içinde bulunduğu durumlarda bu işlemlerde küçük ya da kısıtlıyı
temsil etmek üzere atanır. Atama belli bir iş veya işlemle ilgili ve sınırlıdır.
Yasal temsilcinin görevi ve yetkisi sadece o işle ilgili olarak askıdadır. Tüzel
kişilere atanan kayyım ise temsil organı olarak görev yapar.
Yasal Danışman
Yasal danışman, kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla birlikte,
korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlanması gerekli görülen ergin
bir kişiye, bazı iş ve işlemlerde görüşü alınmak üzere, vesayet makamınca
atanan kişidir
(TMK. m.429, 431)
. Medeni Kanunumuzun 429. maddesi
(EMK. m.379)
uyarınca atanan Yasal Danışmanlar da, vasiler ve kayyımlar gibi vesayet
organlarındandır. Yasal danışman, kısıtlanmayan ancak yaptığı işlemlerin
denetlenmesinde yarar görülen kişiler için yine mahkemece atanır. Yasal
danışman ergin ve sezgin kişinin kendisinin yaptığı işleme katılır, bir tür
onay verir.