76
B O Ş A N M A D A V A L A R I N D A D A V A L I N I N İ T İ R A Z H A K K I V E B U H A K K I N S I N I R L A R I
Ü N S E V E R
X X X
Nedir bu boşanma? Eşlerden ikisinin talebi ile gerçekleşebilecek bir
olgu mu? Peki ya taraflardan biri boşanmak istemez ise? O durumda
mahkeme nasıl karar verecektir?
Bu sorulara cevap vermeden önce boşanmanın ne olduğu ve hukukun
hangi durum ve davranışları boşanma sebebi olarak kabul edeceğini
incelemek gerekli olabilir.
Boşanma, tarafların daha fazla devam etmesi mümkün olmayan
evliliklerinin hukuki olarak son bulması demektir. Kanun koyucu 4721
sayılı Türk Medeni Kanunun Evlilik Hukuku Bölümünün Boşanma başlıklı
161-166. maddeleri arasında boşanma sebeplerini tek tek saymıştır.
Buna göre boşanma davası Zina, Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme,
Terk, Akıl Hastalığı ve Evlilik Birliğinin Sarsılması gerekçeleri ile
açılabilecektir. Boşanma davası açmaya hakkı olan eş açmış olduğu
dava ile dilerse boşanma, dilerse ayrılık talep edebilir.
Zina, Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme, Terk, Akıl Hastalığı
sebepleri kanunda özel boşanma sebepleri olarak sayılmış olup genel
boşanma sebebi olarak kanunun 166. maddesinde
“Evlilik birliği, ortak
hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden
sarsılmış olursa eşlerden her biri boşanma davası açabilir”
denmek sureti
ile ifade edilmiştir. Bu madde ile kanun koyucu boşanma davasını iki
tarafın da açabileceğini hükme bağlamıştır. Kanun koyucu maddenin
devamında tarafların kusurundan bahsetmiştir.
Buna göre evlilik birliğinin devam
etmemesi/edememesinde kusuru daha az
bulunan taraf, açılmış olan davaya itiraz edebilir.
Boşanma davasında davayı açan davacı eşin, eğer
evlilik birliğini sürdürmeme konusunda daha
fazla kusuru bulunuyorsa davalı eşin, açılmış olan
davaya itiraz etme hakkı vardır. Bu durumda
hakim açılmış olan davada bir yandan tarafların
Boşanma davasını
kusuru daha fazla olan
eş de açabilir ancak açılmış
olan davaya itiraz
edebilmek için ilk şart
itirazın iyi niyetli yapılmış
olmasıdır.