B O Ş A N M A D A V A L A R I N D A D A V A L I N I N İ T İ R A Z H A K K I V E B U H A K K I N S I N I R L A R I
…Taraflar arasındaki “boşanma” davasından dolayı yapılan
yargılama sonunda; Denizli 3 Aile Mahkemesince davanın
reddine dair verilen 23.09.2008 gün ve 2007/498-658 sayılı
kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 16.02.2010 gün ve 2008/19815-
2652 sayılı ilamı ile;
...Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacının eşine
fiziki şiddet uyguladığı, davalının da kocasına hakaret ettiği
anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı
temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan
vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir.
Gerçekleşen olaylara göre, evlilik birliğinin temelinden
sarsılmasında davacı ziyade kusurlu ise de davalı da,
kusurludur. Olayların akışı karşısında davalının davaya itirazı,
hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup evlilik birliğinin
devamında davalı ve çocuk bakımından korunmaya değer bir
yarar kalmadığı, Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi
şartlarının oluştuğu görülmektedir. Bu şartlar altında eşleri
birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün
görülmemesine göre boşanmaya (TMK. m. 166/1-2) karar
verilecek yerde davanın reddi doğru bulunmamıştır... ,
3
81
Ü N S E V E R
X X X
Yargıtay bu kararı ile davalı eşin itirazını kötü niyetli bulmuş ve ilk derece
mahkemesinin vermiş olduğu red kararının bozulmasına karar vermiştir.
Yargıtay davalı eşin de kocasına hakaret ettiği için kusurlu olduğu, evlilik
birliğinin devamında eş ve çocuklar için herhangi bir yarar kalmadığından
bahisle davalı kadının davaya itiraz etmesini kötü niyetli olarak
değerlendirmiş ve yerel mahkemenin boşanmanın reddi kararını usule
aykırı bularak bozulmasını istemiştir.
3
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2011/2-1 E. 2011/139 K. 13.04.2011 T.