16
Ü N S E V E R
X X X
II
Ticaret Hukukunda bindokuzyüzlerin başlarından itibaren, diğer Avrupa
ülkelerinde yine uzun yıllardır konuşulan, üzerinde tartışmalar yapılan ve
ikibinlere gelindiğinde AB mevzuatına giren bir kavramdır.
Tek kişilik ortaklık ifadesi, tanımın/kavramın içindeki çelişkiyi daha çarpıcı
şekilde ortaya koymaktadır: Ortağı olmayan ortak ya da tüm hisselere sahip
tek ortak!
İfadenin sözcük anlamı peşine takılırsak hukuki durumu anlamakta da
anlatmakta da sıkıntı yaşarız. Bu durum hukuk açısından ne ilktir ne
de tek, yoksa “contradictio in adjectio” diye bir kavram olur muydu?
Doğrusu, ihtiyaçlarla şekillenen hukuk içinde “Tek Ortaklı Şirket” ihtiyacını
anlamaya çalışmak olmalıdır ki hukukun bu ihtiyaca verdiği cevabı anlamak
kolaylaşsın. Değil mi ki anlamaya çalışmak öğrenmek ve bilmek için ilk
şarttır!
Adagio
Ticari hayatın içinde yer almak isteyen insanlar, sahip olduğu birçok
avantaj nedeniyle ticari faaliyetlerini gerçek kişi olarak değil de tüzel kişilik
altında yapmak istemektedir. Şahsi malvarlığı ile ticari hayatını ayırmak,
ticari borçlarından kişisel malvarlığını uzak tutmak vb. sebeplerle yapılan
bu tercih, ticarete şirketlerin hakim olmasını sağlamıştır.
Ticaret hayatına şirketlerin hakim olması gibi şirket türleri açısından da
gelişme tek yönlü olmuştur: Anonim ve limited şirket olarak yapılanan
sermaye şirketlerinin hakimiyeti, kollektif ve komandit şirket olarak
yapılanan şahıs şirketlerine göre kıyaslanmayacak kadar büyüktür ve her
A N O N İ M V E L İ M İ T E D Ş İ R K E T L E R İ Ç İ N Y E N İ B İ R M O D E L O L A R A K T E K K İ Ş İ L İ K O R TA K L I K