84
Ü N S E V E R
X X X
II
Erbabı olduğumuz mesleklerin icrası karşılığında aldığımız ücret, genel
olarak karşılıklı anlaşmaya dayandığından belirlenen ücret ile ilgili pek
sıkıntı yaşamayız. Şayet sorun yaşarsak sorun yaşadığımız takdirde sarf
ettiğimiz emeğin ücret karşılığının temini için yargı yoluna başvururuz.
Örnek olarak işçi, kanunda tanımlanan sürelerden fazla çalıştığını,
tatil yapması gereken zamanları çalışarak geçirdiğini iddia ediyor ve
harcadığı bu emeğin karşılığı olan bedel kendisine ödenmiyor ise
çoğunlukla yargı yoluna başvurur. İşçinin bu emeği karşılığında ücret
olarak herhangi bir hak edişinin olup olmadığını tespit edebilmek
için mahkeme tarafından işçiye ait kayıtlar toplanır, tanıklar dinlenir.
Böylelikle işçinin iddia ettiği gibi bir hak edişinin olup olmadığı
mahkemece tespit edilir ve işçi haklı bulunursa emeğinin karşılığı olan
ücretin kendisine ödenmesine karar verilir.
Görüldüğü üzere tespit edilen ücret, işçinin mesleğini icra ederkenki
hak edişine ilişkindir. Mahkeme karar verirken işçinin çalıştığı süreyi,
harcadığı emek karşılığı kendisine ödenecek tutarı yani hak edişlerinin
tespitini, işçinin yaptığı işe ve kanun koyucu tarafından konulan
kurallara göre belirler.
İşverenle yaptığımız yazılı ya da sözlü sözleşmelere göre çalışma
saatlerimizin bitiminin ardından, iş yerinden ayrılırız. Çünkü kanunun
belirlediği çerçevelerde emeğimizin karşılığı olan ücreti alabilmek
adına belirlenen saatlerde mesai harcamışızdır.
Peki, gerçekten mesaimiz bitmiş midir? İşveren ve kanun koyucuya
göre kanunun belirlediği saatlerde çalışmış iseniz mesainiz bitmiştir ve
geriye kalan zaman işvereni hukuki olarak hiçbir koşulda bağlamaz.
E V İ Ç İ E M E Ğ İ N ( S E C O N D S H I F T ) B E D E L İ V E B O Ş A N M A D A E T K İ L E R İ