78
Ü N S E V E R
X X X
II
bozulduğuna dair de tutanaklar ve beyanlara yansıyan
herhangi bir durum da söz konusu değildir. Bu durumda
polisin, gerekli güvenlik önlemlerini alarak makul ve itidalli
davranışıyla bu gösteriyi sonlandırması yerine basın
açıklaması yapmalarına müsaade etmeden yaklaşık
15 dakika gibi çok kısa bir süre içinde başvurucu ve diğer
katılımcıları gözaltına almasının demokratik bir toplumda
gerekli ve ölçülü olduğu söylenemez.
Yukarıda belirtilenler ışığında, başvurucunun katıldığı
basın açıklaması eyleminin 2911 sayılı Kanun’un 10. ve 22.
maddelerine aykırı olduğu gerekçesi ile sonlandırılması
ve bu eylem nedeniyle aynı Kanun’un 32. maddesi
uyarınca neticeten beş ay hapis cezasına mahkûm edilmesi
şeklindeki müdahalenin, hükmün açıklanmasının geri
bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi, Anayasa’nın
34. maddesi kapsamında “demokratik bir toplumda gerekli”
ve “ölçülü” olduğu söylenemez.
Bu bağlamda, başvurucunun toplantı ve gösteri yürüyüşü
hakkı ile kamu düzeni ve güvenliğinin korunması arasında
dengenin sağlanamadığı tespit edilmiştir.
Açıklanan
nedenlerle, başvurucunun Anayasa’nın 34. maddesinde
güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü
düzenleme hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.”
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlenmesi hakkı, gerek Anayasa
gerekse de AİHS ile bildirime dahi gerek olmadan tanınmış bir hak olsa
dahi, maalesef kanunlarla bu hakkın sınırlandırılabileceği yine Anayasa
ve AİHS ile kabul edilmiştir. Ülkemizde de 2911 sayılı kanun ile toplantı
T O P L A N T I V E G Ö S T E R İ Y Ü R Ü Y Ü Ş Ü D Ü Z E N L E M E H A K K I N I N K I S I T L A N M A S I V E K U L L A N I L M A S I