A İ L E Ş İ R K E T L E R İ N D E G E L E C E Ğ İ P L A N L A M A K : A İ L E Ş İ R K E T İ A N A Y A S A S I
Aile şirketleri, doğal akışında 2. ve 3. kuşak
aile üyelerinin şirkete ortak olarak katılımı ile
birlikte kurulduğu günkü hallerinden,
yapılarından, modellerinden farklılaşmak
zorundadır. Bir çekirdek aile veya en sık
karşılaşılan haliyle bir baba ve 2-3 kardeşten
oluşan şirket, zaman içinde her bir ortağın
kendi ailesinin genişlemesi ile çok ortaklı hale gelmeye başlayacaktır.
Şirketin hacminin de ailelerin hız ve büyüklüğünde genişlememesi
halinde ailenin bir kısmı için “şirket dışı” kalmak ya da “kendi şirketini
kurmak” olarak adlandırabileceğimiz çözümler ortaya çıkmaktadır.
Bu gelişme ile birlikte mevcut şirketten sermaye çıkışı da kaçınılmaz
olmaktadır. Bir başka olasılık da şirketin bölünmesi ya da tasfiyesi halidir
ki, istenmese de bir arada olmaktan kaynaklanan güç ortadan kalkmakta
ve bölünen sermayenin iş kabiliyeti de yok olmaktadır.
Ailelerin büyümesi ile birlikte şirketin gücü de artmışsa ekonomik
nedenler dağılmaya yol açmayabilir. Ancak bu durumda bunun dışında
dağılmaya yol açan bir başka sorun çözüm beklemektedir: Şirketin
kurucu iradesinin yönetim anlayışının daha sonraki kuşaklarca devam
ettirilmesinin sağlanması…
Zaman içinde genişleyen aile
ve/veya sayısı artan ortakların
birbirlerine uyum sağlanması
kolay olmamakta, aile, kendi
arasında anlayış farklılıkları
nedeniyle sorunlar yaşamaktadır.
Konu, şirket kaynaklarının
kullanımından, yönetim yetkisinin
dağılımına kadar birçok noktada
önce şirket ortakları arasında,
sonra çalışanlar dahil tüm şirket
yapısında rahatsızlık
yaratmaktadır.
17
Ü N S E V E R
X X I X
Aile şirketleri, ailenin
büyümesi ile birlikte gelecek
kuşaklarda bölünme/dağılma
tehlikesi ile karşı karşıya
kalmaktadır.