ukuk sistemi, “tüzel kişilik” kavramını insanoğlunun
gerektiğinde kendisinin yaşamı sona erdiğinde yaşayacak,
kendisinden daha uzun ömürlü yapılar oluşturmak
ihtiyacına karşılık olarak ortaya çıkarmıştır. “Devlet” gibi kamu
hukuku alanındaki tüzel kişilikler toplumları yönetenlerin
ihtiyaçlarına karşılık şekillenirken, özel hukuk alanında bireyin
“kalıcı olmak” isteğini karşılamak üzere ise “vakıf” yapısı ortaya
çıkmıştır.
Feodal toplum dönemlerinde güçlerin birleştirilmesi için
çocukların evlendirilmesi suretiyle dolaylı akrabalık (sıhrî hısım)
oluşturulması gibi yöntemler öne çıkarken, makineleşme ile birlikte
sermaye hareketlerinin şekillendirdiği kapitalist dönemde, gelişen
hukuk sistemi, güçleri birleştirmek için “çocukları evlendirmek”
gereğini ortadan kaldıracak yapıları düzenlemiştir.
Sermayelerin evlendirilmesi olarak da tanımlanabilecek bu yeni
yapılar, ortakların (şerik) bir araya gelmesini ifade etmek üzere
“şirket” olarak adlandırılmıştır. Şirket yapısında; hem mali
(sermaye) hem de yetenek–birikim gibi şahsa bağlı güçlerin bir
araya gelmesini karşılamak üzere şahıs şirketleri olarak tanımlanan
“kollektif” şirket modeli, sadece sermayenin bir araya gelmesini
karşılamak üzere ise sermaye şirketleri olarak tanımlanan “limited”
ve “anonim” şirket modeli ile şahıs ve sermaye şirketlerinin
arasında karma bir yapı olarak da “komandit” şirket modeli ortaya
çıkmıştır.
Hepsinde hedef aynıdır: Tek başına yapamadığını başkaları ile
birlikte yapabilmek. Kapitalist sistemde sermayenin temerküzü
ihtiyacına cevap veren en önemli yapının şirketler olduğu
tartışmasızdır.
A İ L E Ş İ R K E T L E R İ N D E G E L E C E Ğ İ P L A N L A M A K : A İ L E Ş İ R K E T İ A N A Y A S A S I
15
Ü N S E V E R
X X I X
H