95
Ş İ R K E T B O R Ç L A R I N D A N V E İ Ş L E M L E R İ N D E N D O L A Y I Ş A H S İ S O R U M L U L U K L A R
Ü N S E V E R
X X X
şeklinde belirtmiş ve işbu iptal kararı sebebiyle artık 213 sayılı VUK ile
6183 sayılı AATUHK uyarınca yapılacak takipler birbirinden açıkça ayrılmıştır.
Şirket Yöneticisinin 4857 Sayılı İş Kanunu’ndan Doğan Sorumluluğu
İşveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin
yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir. İşveren
vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden
doğrudan işveren sorumludur. Bu Kanunda işveren için öngörülen
her çeşit sorumluluk ve zorunluluklar işveren vekilleri hakkında da
uygulanır.
Şirket yöneticilerinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında işveren vekili
kapsamına girdiği aşikârdır. Aynı kanunun 98 – 107. maddeleri arasında
belirlenen idari para cezalarının işveren vekiline verilebilmesi
öngörüldüğünden İş Kanunu bakımından şirket yöneticilerinin
sorumluluğu söz konusu olabilecektir.
Şirket Yöneticilerinin sorumluluk halleri sadece yukarıda sayılanlarla
sınırlı ve kısıtlı değildir. İş Güvenliği gibi konular ile bir çok idari
hususta şirket yöneticisinin şahsen idari para cezalarına
çarptırılmaları da söz konusu olmaktadır.
bulunmasa dahi sorumlu tutulmasına neden olmaktadır. 213 sayılı
Kanun’un 10. maddesinde, kanuni temsilcilerin sorumluluklarına
ilişkin hükümlerin düzenlenmiş olması, bu Kanun kapsamındaki
amme alacaklarının takibinin itiraz konusu kurala göre yapılmasına
engel teşkil etmemektedir. Dolayısıyla itiraz konusu kural nedeniyle
213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacakları da dahil olmak
üzere tüm amme alacakları için takip yapılabilmesi mümkündür.
Bu durumda her iki kanunun aynı maddî olaya uygulanabilmesi
nedeniyle, iki ayrı kanuni düzenlemeden hangisinin uygulanacağı
konusunda belirsizlik oluşmaktadır. Dolayısıyla itiraz konusu kural,
hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmamaktadır.
4857 sayılı
İş Kanunu
madde 2